13 Mayıs 2016 Cuma



1994 yılından itibaren her yıl düzenlenen, kamu ve özel sektör temsilcileriyle akademisyenleri bir araya getiren ICCI – Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı'nın 22.si, 27-29 Nisan 2016 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezinde gerçekleştirildi.
ICCI Fuar ve Konferansına; Şirketimiz Genel Müdürü Halil ALIŞ, Genel Müdür Yardımcısı Nuretiin KULALI, Destek Hizmetleri Daire Başkanı Fatma Merih KARAKAYA, Hidrolik Santraller Daire Başkanı Ergin ERAYMAN, Özelleştirme ve Santraller Takip Dairesi Başkanı Ercan ATLILAR, İstanbul A DKÇS İşletme MüdürüŞükrü İLHAN, Genel Müdürlüğümüz Müşavirleri Mehmet TAŞBAŞ ve Mehmet BULUT ile Genel Müdürlüğümüz Başkanlıklarından ilgili personel katıldı.
Ulusal ve uluslararası 400'e yakın firmanın katılım gösterdiği ve üç gün süren fuarda; 23'ü dernek/kurum özel oturumu, 17'si konularında uzman firma yetkililerinin enerji sektörüne sağladıkları ürün, hizmet ve bilgilerini anlattıkları teknik oturumlar olmak üzere toplamda 35 oturum gerçekleştirildi.
Şirketimiz EÜAŞ Genel Müdürü Halil ALIŞ, ICCI 2016'nın ikinci gününde ''İklim Değişikliği ve Karbon Emisyonu" konulu "Türkiye Elektrik Sanayi Birliği TESAB özel oturumuna" ve üçüncü gün ise "Enerji Üretiminde Yerlileşme, Termik ve Biyokütle Santralleri" konulu "Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Birliği Derneği" Özel Oturumuna Başkanlık yaptı. Ayrıca CIGRE Türkiye Ulusal Komitesi Özel Oturumu sonrasında gerçekleştirilen "Yürütme Komitesi" 9. toplantısına Araştırma Planlama ve Koordinasyon Daire Başkanlığımız Şube Müdürü Zafer SONBAY, Hidrolik Santrallar Daire Başkanlığı Mühendisi Kürşat DAL ve Özelleştirme ve Santraller Takip Daire Başkanlığı Başmühendisi Nazlı ÇITAK katılırken, Müşavirimiz Mehmet BULUT ise "Nükleer Enerji" başlıklı teknik oturumda "Nükleer Santral Teknolojisinde Dünyadaki Yerlileştirme ve Teknoloji Transferi Uygulamaları" konulu bir sunum gerçekleştirdi.
http://www.euas.gov.tr/Sayfalar/haberdetay.aspx?hid=118
MMG ANKARA CUMARTESİ BULUŞMALARINDA
NÜKLEER SANTRALLER KONUŞULDU
2 Nisan 2016, Cumartesi


MMG Ankara Şube tarafından düzenli olarak yapılan Cumartesi Buluşmalarının bu haftaki konuğu Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) ‘ta Müşavir olarak görev yapan Elektrik-Elektronik Yüksek Mühendisi Dr. Mehmet Bulut oldu. Sayın Bulut, katılımcılara “Dünyada ve Türkiye’de Nükleer Santraller” konulu bir sunum yaptı.

Dr. Mehmet Bulut sunumunda şu konulara değindi;

Sunumun  1.  Bölümünde Nükleer Enerji ve Nükleer Santral Çeşitleri Hakkında Bilgi Verildi.

İlk Nükleer reaktörüne ilk zamanlar atom pili deniyordu.  Fermi ekibi tarafından 2 Aralık 1942’de ABD’de Chicago’da gerçekleştirildi. Bu, bir grafit ve uranyum istifinden oluşuyordu. Parçalanmayla ilk elektrik enerjisi üretimi, 1951’de ABD’de Arco’da oldu. Askeri alanda  ise ABD 1954' te nükleer bir denizaltı olan Nautilus' u devreye soktu.

Fisyon kullanılarak üretilen ilk elektrik, 1951'de ABD’de bir Deneysel Reaktörde elde edilmiştir. İngiltere’de 1953’te,  Rusya’da 1954’te Fransa’da 1956’da Almanya’da 1961’de nükleer elektrik üretimi gerçekleştirilmiştir.  Dünya’daki sivil amaçlı elektrik üretimi yapılan ve şebekeye elektrik verilen ilk nükleer santral,  1954 yılında Rusya  tarafından kurulan Oninsk nükleer santralıdır. Obninsk santrali 2002 yılına kadar hizmet vermiş ve sonra müze haline getirilmiştir.

Yaygın Nükleer Santraller; Zenginleştirilmiş yakıt (%3-5 arası U235 izotopu) kullanan hafif su reaktörleri (PWR-Basınçlı Su Reaktörü,  BWR-Kaynar Su Reaktörü) ve doğal uranyum (%0,7 U235 izotopu) kullanan ağır su reaktörleri (CANDU) dir. PWR olarak adlandırılan tipi Basınçlı Su Reaktör tasarımı, ABD donanmasının nükleer denizaltı yapim programı sırasında düşünülmüştür.  Bugün, dünyada ticari olarak en yaygın kullanılan reaktör tipidir. Dünyadaki 442 nükleer santralin 260 tanesi PWR’dır. Yakıt olarak %3-5 seviyelerinde U-235 uranyum kullanılmaktadır.

BWR olarak adlandırılan Kaynar Su Reaktörlerinin en belirgin özelliği nükleer enerjiyi taşıyan suyun daha düşük basınç altında tutulması ve kaynamasına izin verilmesidir.  Oluşan buhar doğrudan türbine gönderilmektedir.  BWR’larda %3 zenginleştirilmiş U-235 kullanılır. Reaktör kalbine yaklaşık 140 ton uranyum konulabilmektedir. Ağır Su reaktörler, tasarımında fiziksel ve termodinamik özellikleri suya çok benzeyen ancak nötronik özellikleri farklı olan Ağır suyu (D2O) soğutucu ve yavaşlatıcı olarak kullanan reaktörlerdir.

Sunumun 2. Bölümünde Dünyadaki Mevcut Ve İnşa Halindeki Nükleer Santraller Hakkında Bilgi Sunulmuş ve Türkiye’de Projelere Değinildi

Dünyada; şu anda 31 ülkede olmak üzere işletmede olan 442 ve İnşa Halinde olan 66 Nükleer Santral bulunmaktadır. Bu ülkeler arasında;  Belçika 7 adet, İsveç 10 adet, İsviçre 5 adet, İngiltere 15 adet, Finlandiya 4 adet, Çin 31 adet, Güney Kore 25 adet, Kanada 19 adet, Hindistan 21 adet, ABD 99 adet, Güney Afrika 2 adet, Fransa 58 adet, Almanya 8 adet, Rusya 35 adet, Ukrayna 15 adet, İspanya 7 adet, Bulgaristan 2 adet ve Romanya 2 adet işletmede olan nükleer santrale sahiptirler.

Dünyada inşaatı devam etmekte olan; Çin’de 24 adet, Hindistan’da 6 adet, Güney Kore’de 3 adet, Rusya’da 8 adet, Ukrayna’da 2 adet, ABD’de 5 adet ve Birleşik Arap Emirliklerinde 4 adet nükleer santral bulunmaktadır. 2015 Yılı Sonu itibariyle dünyadaki 442 adet nükleer santralın kurulu kapasitesi 384.057 MW ‘dir. 2014 yılında 5 adet ve 2015 yılında 10 adet nükleer santral inşası tamamlanmış ve elektrik üretmek üzere şebekeye bağlanmıştır. Ayrıca 2010 yılında 16 adet, 2013 yılında 10 adet ve 2015 yılında 7 adet nükleer santralin inşaatına başlanmıştır.

Nükleer enerjiden elektrik üretim miktarı açısından dünyada en fazla nükleer elektrik üreten 10 ülke sırasıyla:  ABD, Fransa, Rusya, Güney Kore, Çin Kanada, Almanya ve Ukrayna, İngiltere, İsveç’tir. Almanya’da halen toplam kurulu kapasitesi 11.500 MW olan 8 adet nükleer santral çalışmakta olup 2014 yılında bu santrallerden ülkenin toplam elektrik üretiminin %15.85’ine denk gelen 91,7 Milyar kWh elektrik üretimi yapılmıştır. Ülkenin elektrik üretiminin %42 oranında kısmını da kömürden sağlamaktadır. Almanya, bir program dahilinde işletme ömürleri biten nükleer santraları kapatmaktadır.

Fransa toplam kurulu kapasitesi 69.000 MW olan 58 adet işletmede nükleer santral bulunmakta ve ülkenin %77 elektrik üretimi bu nükleer santrallerden sağlamaktadır. Türkiye’de nükleer santral yapımı çalışmalarına 1970 yılında başlanmış ve 1976’da Akkuyu sahasına yer lisansı verilmiştir. Sonraki yıllarda bu sahaya nükleer santral kurmaya yönelik yapılan ihale çalışmalarında bir sonuç alınamamıştır. 1982’de Akkuyu ve Sinop’ta santral yapılmasına ilişkin karar yeniden teyit edilmiş, ancak yapılan ihalelerin iptal edilmesi sonucunda devletlerarası işbirliği metodu kararlaştırılmıştır.  2010 yılında Rusya ile Akkuyu’da  ve 2013 yılında Japonya ile Sinop’ta Nükleer Güç Santralı inşa edilmesine  dair hükümetler arası anlaşma yapılmıştır.

Rusya ile yapılan anlaşmaya istinaden Mersin Akkuyu Sahası’nda 4800 MW toplam kurulu güce sahip VVER 1200 tipi 4 reaktör kurulacaktır. Japonya ile anlaşmaya göre de Sinop sahasında her biri yaklaşık 1.120 MW kurulu güce sahip, ATMEA1 tipi 4 üniteden oluşan bir nükleer santral kurulması kararlaştırılmıştır. Yakın coğrafyamızda Birleşik Arap Emirlikleri’nin kurduğu kamuya ait ENEC firması,  2010 yılında  Barakah sahası için Saha Hazırlama Lisansı ve  4 ünitenin büyük parçalarının üretimine izin veren sınırlı inşaat lisansı alarak  Nükleer santraların inşaatına başlanmış olup,  ilk iki ünitesinin 2017 ve 2018 yılında ticari işletmeye geçmesi ve diğer 3-4 ünitelerinin  2019 ve 2020 yıllarında sırasıyla işetmeye alınması öngörülmektedir. Toplam 5600 MW gücünde olacak olan nükleer santraların dört ünitesi inşaat halinde olup her dört ünitenin tüm inşaatlarının %50’si tamamlanmış ve santral olarak ilk ünitenin %81’den fazlası ve ikinci ünitenin %60’i tamamlanmış olup, ilk ünitenin 2017 ve ikinci ünitenin 2018’de işletmeye alınması beklenmektedir.

Sunumun  3.  Bölümünde İse Nükleer Santrallarda Kullanılan Uranyum  Yakıtı İle İlgili Hususlar Hakkında Bilgilendirme Yapıldı

Nükleer enerjiden uranyum üretmek amacıyla U-235 kullanılmaktadır. Halbuki doğada uranyumun %0.7’si U-235, geri kalan %99.3’ü yakıt olarak kullanılmayan U-238’den oluşmaktadır.  Uranyum-235, zincirleme reaksiyon sırasında bölünme eğilimi gösteren ve enerjiyi ısı olarak açığa çıkarabilen bir "fisil izotop"tur.

1000 MWe’lik bir santralın yıllık yakıt tüketimi için  2 000 000 - 2 500 000 ton arası Kömür veya 1 000 000 - 1 500 000  ton arası Petrol  veya  25 - 30 ton arası Uranyum yeterli olmaktadır. 1 kilo kömürden 3 kWh elektrik elde edilirken 1 kilo uranyumdan 50.000 kWh elde edilebilmektedir.

The US Nuclear Energy Institute’nin yaptığı çalışmaya göre santralarda  “Yakıtın işletme maliyeti içindeki oranı” olarak  Kömürlü santral için 78%,  Doğalgaz yakıtlı santral için 89%, Nükleer Santral için 14% civarında olmaktadır.

Uranyum yeraltından ya da açık madenlerden çıkarılmaktadır. Uranyum, dünyanın hemen her yerinde çıkarılan bir maden, ancak yoğunlaşmış maden filizi halinde pek az yerde bulunmaktadır. Doğal uranyum, çok çeşitli, güç ve karmaşık işlemlerden, sonra, uranyumun pekblend denilen en zengin filizinden elde edilir. Bu doğal uranyum (kimyasal özellikleri aynı, fakat atom ağırlıkları farklı) iki (izotop)tan oluşur, uranyum 238 ve uranyum 235.  Bunlardan yalnızca uranyum–235 fisyona uğrayabilir (fisyon: uranyum çekirdeğinin iki parçaya bölünmesi) tepkime meydana getirebilir ve ısı sağlayabilir. Ne yazık ki uranyumun bileşiminde ancak yüzde 0,7 oranında uranyum 235 vardır. Mümkün olan en yüksek enerjiyi elde edebilmek için, bileşimindeki uranyum 235 oranını çoğaltarak, uranyumu «zenginleştirmek» gerekir.

Yeniden işleme(Reprocessing);  nükleer atıkları, içerdikleri kullanılabilir yakıtı çıkarmak için kimyasal işlemden geçirmektir. Kullanılmış yakıt çubuklarının dış metal kaplaması, sıcak nitrik asitte eritilmeleri öncesinde çıkarılır.  Bu sayede reaktörde yeniden kullanılacak uranyum (%96), yüksek oranda radyoaktif atık (%3) ve plütonyum (%1) üretilir.  Böylece,  reaktörlere verilen yakıtın sadece bir bölümü (LWR’lerde %2’si)kullanıldığı için kullanılmayan yani harcanmayan kısmın tekrar kullanılması yeniden işleme ile mümkün olmaktadır.

1000 MWe gücündeki bir hafif su soğutmalı nükleer reaktörden yılda yaklaşık olarak 25 - 30 ton (7 m3) kullanılmış yakıt çıkmaktadır. Kullanılmış yakıtlar reaktörden çıkarıldıktan sonra radyoaktif bozunma işlemi devam ettiği için fiziksel olarak sıcaktırlar.  Yakıtlar yoğun olan radyaoktif bozunmaları hafifleyinceye kadar belirli bir süre reaktör binasındaki su dolu havuzlarda bekletilir. Kullanılmış yakıtlar, ya yeniden işlenerek içindeki uranyum ve plutonyum geri kazanılır ve kalan kısım yüksek aktiviteye sahip olduğundan camlaştırılarak depolanır ya da herhangi bir işlem yapılmaksızın depolanmaktadır.

Nükleer santraller,  ülkemizin teknolojik gelişimi için bir eşik niteliğinde olup ülkeye bir an önce ülkeye kazandırılması elzemdir.

http://www.mmg.org.tr/4-bizbize-konusmalar/1077-mmg-ankara-cumartesi-bulusmalarinda-nukleer-santraller-konusuldu.html


14 Ocak 2015 Çarşamba

NÜKLEER SANTRALLER DAİRESİ BAŞKANLIĞINA KURULAN ISO 9001 KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ

NÜKLEER SANTRALLER DAİRESİ BAŞKANLIĞINA KURULAN ISO 9001 KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ HAKKINDA EÜAŞ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÜST YÖNETİMİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI DÜZENLENDİ.


http://www.euas.gov.tr/Sayfalar/HaberDetay.aspx?rid=488&lst=HaberlerListesi
 
13.01.2015
ANKARA

07.01.2015 tarihinde EÜAŞ Genel Müdürlüğü Toplantı Salonunda Nükleer Santraller Dairesi Başkanlığına kurulan ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi Bilgilendirme Toplantısı yapıldı.
 
Toplantıya Şirketimiz EÜAŞ Genel Müdürü Halil ALIŞ, Genel Müdür Yardımcıları Nurettin KULALI, İrfan YILMAZ, Mehmet BİÇER, Mehmet ÖZTÜRK, Nükleer Santraller Dairesi Başkanı Dr. Mehmet BULUT ve NSDB personeli katıldı.
 
Nükleer Santraller Dairesi Başkanı Dr. Mehmet BULUT; Sinop’ta kurulması planlanan Nükleer Güç Santraline ait Yer Aşaması Fizibilite Çalışmalarının TAEK tarafından saha denetimlerinin gerçekleştirilmesi ve hazırlanan kalite dokümanlarının kabul edilebilmesi için Başkanlığımıza Kalite Yönetim Sistemi kurulmasının zorunluluk olduğunu belirterek, Nükleer Santraller Dairesi Başkanlığına ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi kurulması ve KYS dokümanlarının hazırlanması çalışmalarına Haziran 2013 tarihinde başlandığını ve bu doğrultuda Başkanlık personeline KYS Temel Eğitimi, KYS Dokümantasyon Eğitimi ve KYS İç Tetkikçi Eğitimi verildiğini; Kalite Ekibi tarafından Kalite El Kitabı, Prosedürler, Görev Tanımları, İş Akışları, Proses Kartları, Formlar, Kayıtlar, Organizasyon Şeması ve Kalite Politikamızı kapsayan kalite dokümanlarının oluşturulduğunu ve tamamlanan KYS dokümanlarının 11.10.2013 tarihinde yayınlandığını söyledi. BULUT konuşmasında ayrıca, KYS Belgelendirme Denetiminin 09.04.2014 tarihinde TÜRKAK’tan akredite bir firma tarafından gerçekleştirildiği, Nükleer Santraller Dairesi Başkanlığına kurulan ve uygulanmakta olan KYS’nin oldukça başarılı olduğunu, düzeltici faaliyet veya takip denetimi gerektirmeden belgelendirilmesinin uygun bulunduğunu ve uygulanmakta olan Kalite Yönetim Sisteminin ISO 9001 standardına uygun olarak yürütüldüğünü; 14.04.2014 tarih ve K-QM-4481 sertifika numarası ile belgelendirildiğini söyledi.
 
Nükleer Santraller Dairesi Başkanlığına ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi kurulmasında öncülük eden Daire Başkanı Dr. Mehmet BULUT ve emeği geçen personele teşekkür ederek başladığı konuşmasında Genel Müdürümüz Halil ALIŞ; daha önce taşra teşkilatımızda bulunan bazı işletmelerin faaliyetlerini ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi kapsamında yürüttüklerini belirterek Kurumumuz ana faaliyet konusunun elektrik üretimi olduğunu ve ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi gibi modern yönetim sistemlerinin Kurum genelinde yaygınlaştırılmasının verimliliğin artırılmasına katkıda bulunacağını belirtti.
 
Genel Müdür Yardımcımız Mehmet BİÇER; Nükleer Santraller Daire Başkanlığının yürütmüş olduğu uluslararası projeler nedeniyle; alınan belge ve kurulan Kalite Yönetim Sisteminin Başkanlığımızın faaliyetleri açısından son derece önemli olduğunu, ISO 9001 Kalite Yönetim Sisteminin Genel Müdürlüğümüzün tüm faaliyetlerini kapsayacak şekilde genişletilmesinin gerekli olduğunu ifade etti.
 
Genel Müdür Yardımcımız İrfan YILMAZ; Başkanlığımıza kurulan ISO 9001 Kalite Yönetim Sisteminin Başkanlıklar düzeyinde bir ilk olması açısından çok önemli olduğunu belirterek, Nükleer Santraller Daire Başkanlığının sahada yürüttüğü faaliyetler açısından diğer entegre yönetim sistemlerinin de ileride ihtiyaç duyulduğunda kurulmasının faydalı olacağını söyledi.
 
Genel Müdür Yardımcımız Mehmet ÖZTÜRK; Nükleer Santraller Daire Başkanlığına kurulan ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi kapsamında hazırlanan kalite dokümanlarının mevcut kurum mevzuatına uyumlu olarak hazırlanmış olmasının önemli olduğunu belirtti.
 
Genel Müdür Yardımcımız Nurettin KULALI ise; Nükleer Santraller Daire Başkanlığına kurulan ISO 9001 Kalite Yönetim Sisteminin faydalı olduğunu, diğer başkanlıklara da kurulmasının faydalı olacağını ifade etti.
 
Kalite Yönetim Sistemi kurulması kararı ve uygulamasına yönelik olarak verdikleri destekten dolayı Daire Başkanı Dr. Mehmet BULUT tarafından takdim edilen teşekkür plaketini alan Genel Müdürümüz Halil ALIŞ, emeği geçen herkese teşekkür ederek, tüm personele çalışmalarında başarılar diledi.

10 Ocak 2015 Cumartesi

Nükleer Enerjide Çok Geç kaldık

Nükleer Enerjide Çok Geç kaldık


Elektrik Üretim A.Ş den Nükleer Santral Daire Başkanı Dr. Mehmet Bulut:
Nükleer Santralde çok geç kaldık


02.01.2015 / 23:26
Enerjimagazin- Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Sivas Şubesi ve MÜSİAD Enerji Sektör Kurulu tarafından "Yeni Türkiye'nin Enerji Hamleleri" konulu Enerji Sektör Zirvesi Sivas’ta düzenlendi.

İki oturum şeklinde düzenlenen Yeni Türkiye’nin Enerji Hamleleri konulu panel programı MÜSİAD Enerji Sektör Kurulu Başkanı Gökhan YETKİN, BOTAŞ TANAP Etüt Proje Müdürü Sabahattin AKKUŞ, Elektrik Üretim AŞ. Nükleer Santraller Daire Başkanı Dr. Mehmet BULUT, EPDK Grup Başkanı Fatih KÖLMEK, Cumhuriyet Üniversitesi Makine Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ertan BUYRUK, İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisi Doç. Dr. Hakan HOŞGÖRMEZ, Tüv Avustria Türk Enerji Departmanı İş Geliştirme Müdürü Saim KAĞITÇI ve MÜSİAD Enerji Sektör Kurul üyesi İzzet ALAGÖZ konuşmacı olarak katıldı.

Dünya gündeminin enerji ve enerjiyle ilgili olduğunu vurgulayan Vali Barut, "Hür teşebbüs vasıtasıyla ve bugünden çok daha fazla enerji temin edilerek ve bu enerjiyi de halkımızın hizmetine vererek geleceğe uzanacağız" dedi.

MÜSİAD Enerji Sektör Kurulu Başkanı Gökhan Yetkin ise MÜSİAD’ın çalışmaları hakkında bilgi vererek enerjinin Türkiye için önemine değindi.

AK Parti Sivas Milletvekili Ali Turan ise MÜSİAD'ın hem yurt içinde hem de yurt dışında yaptığı faaliyetlerin kayda değer olduğunu, panelin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.


Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın da enerjinin hayatımızda hava kadar önemli olduğunu, Türkiye'nin enerji konusunda avantajlı olduğunu belirtti. Aydın, "Gelecekte enerji konusunda çok daha iyi yerlere ulaşacağız. Türkiye'de enerji sektörünün önü çok açık ve bu anlamada ciddi yatırımlara ihtiyaç duyuyoruz. Bu tür organizasyonlar da bu konudaki adımlarımıza hız kazandıracak. Türkiye ve MÜSİAD'ın ortaya koyduğu vizyon bize geçmiş yıllarımızı kazandıracaktır" diye konuştu.

MÜSİAD Sivas Şube Başkanı Mustafa Coşkun da Sivas'ta yaptıkları çalışmaları anlatarak, "Enerji sektörünün Sivas boyutunu güçlendirmek, sorunları çözüme kavuşturmak için böyle bir toplantı düzenledik" dedi.Konuşmaların ardından panele geçildi.

Batı Medeniyeti Enerji İle Ayakta Duruyor

Panelde söz alan BOTAŞ- TANAP Etüt Proje Müdürü Sabahattin Akkuş, Batı Medeniyetinin enerji ile ayakta durduğunu belirterek, boru hatlarının Türkiye’yi çok stratejik bir konuma getirdiğini, geçen gazın yüzde 30’unun kullanılacağını da ifade etti. Akkuş, TANAP projesindeki boru hattının yüzde 80’inin yerli firmalar tarafından kurulacağını ve yaklaşık 1000 kişiye istihdam sağlayacağını belirterek, İran Doğalgaz Hattı’nda Sivas’a çıkış verildiğini ve sanayide kullanıldığını belirtti.

Nükleer Santralde çok geç kaldık

Elektrik Üretim A.Ş den Nükleer Santral Daire Başkanı Mehmet Bulut, Nükleer Santraller konusunda çok geç kalındığını vurgulayarak siyasi kararların gecikmesinin Türkiye’nin Nükleer Santral kurmasına engel olduğunu belirtti. Bulut, “Türkiye aslında 1956 yılında çok iyi bir zamanlama ile Atom Enerjisi Kurumu’nu kurdu ancak daha sonra istenilen sonuca ulaşmadı şeklinde” konuştu. O yıllarda İngiltere, Fransa, Güney Kore gibi ülkelerin Nükleer Santral kurduklarını bugün Fransa’nın elektrik enerjisinin yüzde 80?ini nükleer santrallerden karşıladığı ifade eden Bulut, 550 bin parçadan oluşan santrallerin yapımlarının zaman aldığını ancak tüm dünyanın bu enerjiyi kullandığı halde Türkiye’ye çifte standart uygulanmasının büyük bir çelişki olduğunu kaydetti. Türkiye’nin Akkuyu ve Sinop’ta hayata geçireceği nükleer santrallerin geç te olsa büyük bir adım olacağını vurgulayan Bulut, Akkuyu’nun 2023, Sinop’un 2016 yılında elektrik talebine cevap vereceğini söyledi.
(Not MB : Akkuyu 2020, Sinop 2023 olacaktır, haberde yanlış aktarılmıştır.)


Kömürden Elektrik Üretmek Doğalgaza Göre Daha Rasyonel

EPDK Grup Başkanı Fatih Kömlek yaptığı konuşmada, Türkiye’nin sahip olduğu doğal kaynak olan kömürden elektrik üretiminin doğalgazdan daha rasyonel olduğunu, dünyada kömürün enerji kaynağı olarak varlığını sürdüreceğini Türkiye’nin bu alandan vazgeçmemesi gerektiğini vurguladı.

Dünya Genelinde 441 Adet Nükleer Santral Var

Öğleden sonraki oturumda söz alan konuşmacılardan MÜSİAD Enerji Sektör Kurulu’ndan Dr. İzzet Alagöz, dünyada 441 Nükleer santrallerin bulunduğunu ve bir santralin maliyetinin 1-1.5 milyar dolar civarında olduğunu ifade etti. Rusya’nın Doğalgaz zengini bir ülke olmasına rağmen, 12 Nükleer Santrale sahip olduğunu, çünkü doğalgaz satışından büyük para kazandığı için bu enerjisini Nükleer’den de elde etmeye çalışmasının manidar olduğunu ifade etti.

'Yeni Enerji Parçalarını Üretmeliyiz'

Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ertan Buyruk, Türkiye’nin enerji de dışa bağımlı olmasının ciddi bir sorun olduğunu, öncelikle mevcut kullanılan enerjinin tasarrufla kullanılması gerektiğini söyleyerek, Bir binayı ısıtırken 2-3 kat daha fazla enerji kullanıyoruz, çünkü yalıtımsız binalarda oturuyoruz şeklinde konuştu. Buyruk, Türkiye’nin yeni enerji sistemlerini kendisinin üretmesi gerektiğini, Rüzgâr Gülü veya Güneş Enerjisi için PV’lerin Türkiye tarafından üretilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Enerji Problemi Çözülmeden Sanayi Gelişemez

Daha sonra söz alan İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Hakan Hoşgörmez, enerji probleminin çözülmeden sanayinin gelişemeyeceğini Çin sanayisinin güçlenmesinin ardında yatan en önemli nedeninin enerji problemini çözmesi olduğunu ifade etti. Çin’de 15 günde bir santral açıldığını ifade eden Hoşgörmez, Türkiye’de ve Sivas’ta yeraltında bulunan jeotermal kaynaklardan yeterince istifade edilmemesinin büyük kayıp olduğunu ifade etti. Yerin 20 metre altında magma tabakasının olduğunu ve orada büyük bir potansiyelin enerjiye dönüştürülmemesinin büyük kayıp olduğunu ifade etti.

Ürün Değil, Sistem Mühendislik Satın Alınmalı

TUV Avusturia Güneş Enerjisi uzmanı Saim Kağıtçı ise güneş enerjisi kullanılması için gerekli koşulları şöyle sıraladı: Amaç net olmalı, Ürün değil, sistem ve mühendislik satın alınmalı, alınan sistem en ucuz ve en pahalı olmamalı, kurumsal düşünülüp kurumsal firmalarla çalışılmalı.

Sektör Zirvesi programa davet edilen konuşmacılara adlarına dikilen fidan dikimi sertifikalarının takdimi ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.

Sinop’ta Nükleer Santral Çalışmaları

Sinop’ta Nükleer Santral Çalışmaları

Sinop Nükleer Güç Santrali ile ilgili bilgilendirme çalışmaları devam ediyor. Sinop Nükleer Güç Santrali hakkında bilgi vermek amacıyla Sinop’a gelen EÜAŞ, Nükleer Santraller Daire Başkanı Dr. Mehmet Bulut, Nükleer Santral’in paydaşları





Sinop Nükleer Güç Santrali ile ilgili bilgilendirme çalışmaları devam ediyor.

Sinop Nükleer Güç Santrali meselesi için bilgi eda etmek amacıyla Sinop’a gelen EÜAŞ, Nükleer Santraller Daire Başkanı Dr. Mehmet Bulut, Nükleer Santral’in paydaşlarından Fransız AREVA konsorsiyumundan Dr. Jan Bartak, Nükleer Enerji Proje Uygulama Daire Başkanlığı temsilcileri, Rektör Prof. Dr. Recep Bircan ile görüştü. Üniversite senato odasında gerçekleşen görüşmede Rektör yardımcıları Prof. Dr. İsmet Berber ve Prof. Dr. Temel Bayrak ile Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Nükleer Enerji Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ayhan Kara ve Nükleer Enerji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turgay Korkut da hazır bulundu.
Toplantının açılış konuşmasını Sinop Üniversitesi Rektörü Recep Bircan yaptı. Nükleer Santral’in il ekonomisine yapacağı katkılardan bahseden Rektör Bircan, santralin inşa evresinde ve faaliyete geçmesi ile de teknik personel ihtiyacının karşılanması hususunda çok sayıda noktada adım attıklarını ve atmaya devam edeceklerini belirtti.
Fransız Konsorsiyumu hesabına söz sektör Dr. Jan Bartak ise Sinop Nükleer Güç Santrali meselesi için bilgi paylaşımında bulundu. Bartak, 3. kuşak üstü diye tabir ettiği ATMEA-1 nükleer santralinin güvenlik mekanizmalarının en üst kurda bulunduğu yeni kuşak bir reaktör olduğunun altını çizdi. Nükleer kuvvet santrallerinde binlerce kişinin çalışacağına ve inşa evresi başladıktan sonra yerli ve yabancı çok sayıda kişinin Sinop’a istikbaline dikkat çeken Dr. Jan Bartak, bu kişilerin çocuklarını Sinop’ta gönderebileceği saygın bir üniversite sahip olduğundan bahsettikten sonra Fransız- Japon ortaklığı bulunan AREVA- Mitsubishi Heavy Industries (MHI) ile üniversitemizin çok sayıda bölgede müşterek emek yapabileceğini vurguladı.
Toplantıda söz sektör Nükleer Enerji Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ayhan Kara, 2015-2016 yılında talebe edinmeyi düşündüklerini ve öğrencilerin Fransa ve Japonya’da staj olanaklarının sağlanması ve nükleer kuvvet santralinde çalışacak teknik personelinde istihdam garantisi ve belirgin protokoller ile Sinop Üniversitesi içerisinde yetiştirilebileceğinden söz etti.
EÜAŞ, Nükleer Santrallar Daire Başkanı Dr. Mehmet Bulut ve Dr. Jan Bartak talepleri kayıt altına aldıktan sonra Nükleer Enerji Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerini Fransa’ya çağrı edeceklerini dile getirdi.
http://www.haber8.com/Haber/sinop-ta-nukleer-santral-calismalari/haber-278096
Kaynak: IHA-YEREL